Pandemi, küresel çapta salgın hastalık anlamına gelmekte ve bu süreçte çoğu insanın anlam veremediği insan davranışlarına neden olduğu görülmektedir.  Koronavirüs küresel salgın süreci boyunca ortaya çıkan ve hala da devam eden, çoğu insanın anlam vermekte güçlük çektiği toplu insan davranışları arasında, sınırları ve kültürleri aşmış bir davranış gözlemlenmektedir ki, o da panik halinde tuvalet kağıdı stoku yapmak.

İnsanlık, koronavirüs pandemisi boyunca dünyanın farklı ülkelerinde, tuvalet kağıdı nedeniyle birbirine şiddet uygulayan, kavga eden pek çok insan manzaralarına tanık oldu. Süpermarketlerde kucak dolusu tuvalet kâğıdı satın almak için kavga edenlerin görüntüleri, tüm dünya sosyal medyasını salladı. Uzmanlar bu süreçte yüz maskesi, kolonya, gıda ürünleri gibi malzemelerin stok yapılmasını bir nebze de olsun anlayabilirken, tuvalet kağıdı stoku için insanların gerçekleştirdiği saldırgan davranışları anlamakta zorluk çektiler. “Peki, Neden Tuvalet Kâğıdı?” sorusuna cevap vermeden önce, küresel ölçekte, tuvalet kâğıdı için hangi manzaralara tanık olduğumuzu hatırlamak gerekirse;

17 Şubat 2020’de koronavirüs salgını endişesiyle insanların pek çok üründe stok yapma telaşında olduğu Hong Kong’da, silahlı bir çete, 130 dolar değerindeki tuvalet kâğıdını çaldı. Hong Kong‘da 3 kişilik bir çetenin, market dağıtımcısını gasp ederek çaldıkları 50 paket tuvalet kâğıdını polis markete geri iade etti.

5 Mart 2020’de yine koronavirüs endişesi nedeniyle market raflarını boşaltan ve ülkede tuvalet kağıdı stoklarının tükenmesine neden olan Avustralyalılar için, mizahi yönüyle bilinen NT News adlı gazete, kesilip tuvalet kağıdı yapılabilecek halde fazladan sekiz sayfası boş olan gazete bastı. Gazete, Twitter hesabından ““Evet, gerçekten baskı yaptık” açıklamasıyla duruma inanmayanlara da seslendi ve onlara Gazetenin editörü Matt Williams“Kesinlikle tuhaf bir sayı değil. Biz, dünya çapında okuyucularımızın ihtiyaçlarını anlayan bir gazete olarak biliniyoruz. Avustralya’nın kuzey bölgesinde yaşayan halkın tuvalet kâğıdı ihtiyacı şu anda çok büyük, bu yüzden onlara ihtiyaç duydukları şeyleri vermek zorundaydık” ifadelerini kullandı.

7 Mart 2020’de Avustralya’daki marketlerde tuvalet kağıdı reyonlarının dakikalar içinde tükenmesi nedeniyle, bir süpermarket zinciri dörtlü satılan tuvalet kağıdı satışlarına limit koydu.

20 Mart 2020’de Hollanda’da koronavirüs salgınından dolayı süpermarketlere akın eden halka Başbakan Mark Rutte,  halkı sakinleştirmek için,“10 yıl yetecek kadar tuvalet kağıdı stokumuz var” diye açıklama yaptı.

Mart ve Nisan 2020 boyunca ABD ve Avrupa ülkelerinde de insanlar, tuvalet kağıdı stoku yapmak için birbirlerini ezdiler. Peki, Neden Tuvalet Kağıdı? Sorusunun cevabını “Pandemi Psikolojisi” kitabının yazarı, British Columbia Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan Steven Taylor’a göre pandemi aslında psikolojik fenomenlerdir. Salgınlar insanların sadece enfekte olma süreçlerini değil, insanların davranış biçimlerini de içine alan bir süreçtir. Örneğin salgının yayılmasında çok önlemli bir tedbir olan sosyal izolasyonun korunması salgın için önleyicidir ancak, insanların bu tedbiri uyup uymamaları psikolojik süreçlerle ilgilidir. Eğer insanlar bu tedbir davranışlarını uygulamazlarda pandemi yayılmaya devam eder.

Taylor’un The İndependet gazetesine yaptığı açıklaya göre, tuvalet kâğıdını insanların enfekte olmayı engelleyen bir nesne olarak görmektedirler. İnsanlar tuvalet kâğıdını, kedilerini enfekte olmaktan koruyabilecek bir yardımcı araç olarak algıladıkları, tuvalet kağıdı stoku yaparak enfekte olmaktan kendilerini koruyabileceklerine inandıkları için bu tür insan manzaraları ortaya çıkmaktadır.

Taylor’a göre, pandemi sırasında, enfeksiyon tehdidi altındayken insanların, iğrenme duyarlılığı artmaktadır ve insanlar iğrenmeyi önlemeye yönelik davranışlara ihtiyaç duymaktadır. İğrenme, insanları kirlenmelerden kaçınması için uyaran bir alarm mekanizması çalışmaktadır. Eğer salya kaplı bir korkuluk görürsek ona dokunmaz, tiksinti hissederiz. Ve bu bizi güvende hissettirir. Bu yüzden enfekte olma korkusuyla tiksinti arasında çok sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Tiksinti veren maddeleri ortadan kaldırmak için tuvalet kâğıdından daha iyi bir araç yoktur. Tuvalet kâğıdının koşullu bir güvenlik sembolü haline gelmesi de bundan kaynaklanmaktadır.

Taylor’a göre, insanlar pandemi gibi korkutucu bir şeyle karşılaştıklarında ve hükümetleri onlara, bununla başa çıkmak için özel bir şey yapmaları gerekmediğini söylediğinde (sadece ellerinizi yıkayın ve benzeri şeyler söylediğinde) insanlar hazırlanmak için bir şeyler yapma ihtiyacı hissederler. Bu yüzden insanlar kendilerini hazırlamanın yolu olarak stok yapmaktadırlar. İnsanlar bunu yaptığında, çoğunluğun da aynı şekilde davranarak stok yapması kaçınılmazdır.

Tuvalet kâğıdının hazırlık ve güvenliğin sembolü olarak algılanmasında, sosyal medyanın etkisi olduğunu ifade eden Taylor, insanların bu davranışında kar toplu etkisi olduğuna vurgu yapmaktadır. Başlangıçta tuvalet kağıdının büyük, hacimli ve ayırt edilebilir olmasından dolayı insanların onu daha çok fark ettiğini, ardından insanlar için giderek psikolojik değer kazanmaya başladığını ifade etmektedir. İnsanlar mağazaya alış verişe gittiklerinde, mağazadan kucak dolusu tuvalet kağıdıyla çıkan insanlara tanık olmuşlardır. Daha sonra kendileri de kucak dolusu tuvalet kağıdı satın alma ihtiyacı duymuşlardır. İnsanlara neden bu kadar çok tuvalet kağıdı aldıkları sorulduğunda “bilmiyorum, herkes böyle yapıyordu.” yanıtını vermişlerdir.

Yani sonuç olarak korku çok bulaşıcı bir duygudur. Bu tür şeyler viral hale geldiğinde, etraftaki insanlar  panik halinde bir şeyler satın aldıklarında, bu endişe duygusu diğerlerine de bulaşmaktadır. Böylece korku bir kar topu etkisi yaparak, herkes sorgulamadan bir diğerinin yaptığı davranışı tekrar etmektedir. Koronavirüs salgını boyunca, salgıdan kaynaklı yüksek kaygı duygusu, insanlar diğer insanların neler yaptıklarına dikkat etmişler ve sonra da sorgulamadan diğerlerinin yaptığı davranışları gerçekleştirmişlerdir. İnsanların bol miktarda tuvalet kağıdı satın alması, sonra da tuvalet kağıdı stoklarının hızlıca bitmesi, diğer insanları da  tuvalet kağıdı satın almaları gerektiğini düşüncesine sürüklemiştir.

Taylor’a göre salgınlar sadece insanları enfekte eden virüslerle ilgili değildir. Bütün salgın hastalıklarda, panik şekilde insanlarda satın alma/stoklama davranışları görülmüştür. İnsanlar bu davranışları salgın hastalığın neden olduğu belirsizlik duygusu ile başa çıkmak için, salgın psikolojisi denilen durum ile başa çıkmak için yapmışlardır.

Tüm bu tespitlerden psikolojik faktörlerin küresel salgını kontrol etmede, insan davranışlarını salgını önleme amaçlı yönlendirebilmede ne kadar önemli bir faktör olduğu ortaya çıkmaktadır. Kürsel salgın psikolojisini anlamadan onunla baş edebilmek ve onu yenebilmek mümkün değildir. Korku da güven de insanın içinde var olan en temel duygudur ve pandemilerde, insan davranışlarında hangisinin ön plana çıkacağı, pandemi psikolojisinin nasıl yönetildiği ile ilgilidir.

                                                                                              Uzm. Psikolog Dr. Saadet Elevli

                                                                                              Psikoterapist & EMDR Terapisti

                                                                                                          14.04.2010 – Fethiye

Kaynaklar:

https://www.independent.co.uk/voices/coronavirus-covid-19-pandemic-psychology-research-predictions-a9406876.html

https://tr.sputniknews.com/asya/202002171041418468-cinde-kovid-19-nedeniyle-suc-oranlari-artista/

https://tr.euronews.com/2020/03/20/hollanda-basbakan-rutte-den-halka-10-y-l-yetecek-tuvalet-kag-d-m-z-var-sakin-olun

https://t24.com.tr/haber/koronavirus-korkusuyla-stok-panigi-silahli-bir-cete-yuzlerce-tuvalet-kagidi-caldi,861463